Terekeme Nedir

Terekeme


BORÇALI VE KAZAKLARIN KÜR BOYLARINA GELMESİ


Cebeli Tarık’tan Fırat'a kadar geniş bir alana Roma imparatorluğu hükmetmektedir. Doğuda Kür ve Aras boylarından batıda Fırat'a kadar olan bölgeye ise Arşaklılar hâkimdir.6 Roma ve İran ile siyasal ilişkileri olan Arşaklılar devletin! İskitlerin Horasan kolundan gelen Arşak isimli bir başbuğun yönetimindeki boy ve oymaklar kurmuştur. Bodun bazında teşkilatlanan Arşaklılar Eski Gök dini ve Şamanî geleneklerim korumakla beraber bu yeni yurtlarında Hıristiyanlıkla tanıştılar.
Şimdi biraz daha doğuya iç Asya'ya doğru gidelim. Mete'nin (Mo-Tun)7 kurduğu Asya Hun siyasal birliği parçalanmış, Hunların doğu kanadı Çin egemenliğine girmişti. Çiçi batıda Talas boylarında yerleşik düzene geçmeye çalışıyordu. Gerek yerleşikliği gerekse Çin egemenliğim kabul etmeyen özgürlük ve bağımsızlıklarına düşkün kimi Hun boy ve uruğları ise batıya doğru hareket etmeye başladılar. Asya Hunları'nın sahneden çekilmesi ile Çin Denizi'nden Kafkaslara kadar geniş alanda büyük bir otorite boşluğu belirmişti. Bir taraftan göç hareketlerinin yerleşikler üzerinde yapmış oldukları tahribat diğer taraftan ise kendilerine yeni yurt bulmak isteyenlerle, yurtlarını korumak isteyenler arasındaki kanlı mücadeleler bozkırda yaşamı güçleştiriyordu.

İşte bu bunalımlı yıllarda kuzeyden Kafkasları aşarak Kür Irmağı boylarına iki yeni Türk boyu geldi. "Borçalı" ve "Kazaklı" olarak anılan bu boylar, bugün Terekeme olarak bilinen Türklerin atalarıdır. At sürüleri (Yılkı) ve koyun besiciliği yapan bu boylar siyah astragan kalpak giydiklerinden komşuları tarafından "Karapapaklar" (web düzenleyicinin notu : karapapak telaffuzu tam vermediğinden QARAPAPAXLAR şeklinde yazdım ki telaffuzu tam verebileyim. Q harfi G ye benzer bir sestir GAR gibi X ise hırıltılı h sesidir ki doğu şivesi ile hıyar yada xıyar gibi okunur) diye anılmaya başlandılar. Kür boylarındaki egemenliklerini pekiştirmek isteyen Karapapaklar Tiflis, Nahcivan, Karabağ, Loru, Ahırkelek, Gence ve Şirvan dolaylarında yurt tuttular.
Bulundukları bölgede bir çok yer ve «akarsu, dağ ve ovalara kendi adlarını verdiler. Bugün Gümrü’nün kuzeydoğusundan çıkarak Kür'e karışan Borçalı Çayı ile Pembek Dağından çıkarak Arasa karışan Kazak Çayı isimleri ile bu yılların hatırasını taşırlar.
Karapapaklar komşuları Arşaklılarla dostça geçinemezlerdi. Bazen sınırı geçerek komşularına yağma akınları düzenlerlerdi. Dede Korkut hikâyelerinden bazıları konularını bu iki Türk toplumu arasındaki savaşlardan almıştır. Örneğin "Salur Kazan hikâyesinin başkahramanı Ulaş oğlu Salur Kazan Arşaklı hükümdar sülalesindendir. Arşaklılarla Karapapaklar arasında izleyebildiğimiz ilk savaş M.S. 200 yılında cereyan etmiştir. Karapapaklar Surhan isimli bir başbuğun idaresinde Kür Irmağını geçerek Arşaklı ülkesini yağmaladılar.

Durumu öğrenen Arşak hükümdarı Ulaş onları takip ederek Derbent Geçidi'nde (Demirkapı) yakaladı. Bu iki Türk toplumu arasında yapılan çetin ve kanlı savaşta Karapapaklar, büyük kayıplar vermelerine karşın Arsak hükümdarı, Ulaşı'da okla vurarak öldürdüler. Karapapaklar üslerine dönerken hükümdarları ölen Arşaklılar'da onları takip edemediler.
Tarihin akışı içerisinde Karapapaklarla Arşaklılar arasındaki ikinci büyük savaş M.S. 300 yılında gerçekleşti. Karapapak birlikleri Aras'ı geçerek, Karabağ, Muş, Erzurum ve Ahlat'a kadar Arşaklı topraklarını istila etmişlerdi. Bunun üzerine Arşaklı hükümdarı Tridat'ın yönettiği ordularla Karapapaklar Karkarlı (Gogarlı) ovasında karşılaştılar. Her iki tarafın da çok kayıplar verdiği bu savaşta Arşaklı komutanlarından "Ardovazd" ile Karapapak başbuğu savaş alanında öldüler. Bundan sonra Karapapaklar işgal ettikleri Arşaklı topraklarını terk ederek Erzurum'a (Garın) kadar çekilmek zorunda kaldılar.
Karkarlı Savaşandan sonra da Arşaklı ve Karapapak ilişkilerinde kalıcı bir dostluk gelişmedi. Bazen taraflar birbirlerine çok pahalıya malolan yağma akınları düzenlediler. Her iki taraf içinde son derece yıpratıcı olan bu akınların hızı, bölgede Hristiyanlığın yayılmaya başlaması üzerine azalmaya başladı.

Benzer Sayfalar



0 yorum: